Amaç
Çalışanlara üstleri, astları veya eşit düzeydeki çalışanlar tarafından “kasıtlı, sürekli ve sistematik” biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışları ifade eden Mobing, Türkiye’de son yıllarda çok sıklıkla duyulan bir kavram. Açılmış ve kazanılmış davalar olmasına rağmen, Mobing hem mağdur, hem işveren için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çünkü Mobingi suç olarak tanımlayan yasa değişikliği (Borçlar Kanunu, Md. 417) Ocak 2011’de yasalaştı. Yasanın ardından 19.3.2011’de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde “Alo 170” hattı devreye alındı.
Bu yasal değişikliklerin doğal sonucu olarak birbirini izleyen çok sayıda mobing davasına tanık olmaktayız. Bu nedenle, mobingin önlenmesi için öncelikle yeni Borçlar Kanunu 417. maddesinin işverene yüklediği sorumluluğun karşılanabilmesi, bir diğer açıdan firmaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütleri ve odaların da üyelerin haklarını layıkıyla koruyabilmesi adına iş hayatındaki bütün bileşenlerin bu konuda bilgilenmesi ve kadroları bilgilendirmesi gerekiyor.
Bu çalıştayda, katılımcıların mobing olgusunu ayırt edebilmeleri, önlem alma ve çözüm üretmeleri ile mobingin psikolojik etkileri ve hukuksal açıdan yaratacağı sonuçları hakkında farkındalık kazanmaları amaçlanıyor.
Katılımcı Profili
Kurum ve kuruluşların etik kurul görevlileri, insan kaynakları yöneticileri ve profesyonelleri, tüm yöneticiler, hukuk danışmanları, avukatlar, işyeri hekimleri ve işyeri psikologları
Katılımcının Kazanımı
Mobing ve çatışma arasındaki farkı tanımlayabilme,
Örgüt kültürü ve mobing arasındaki ilişkiyi ayırt edebilme,
Tedavi edici ve sürdürülebilir mekanizmaların nasıl kurgulanacağı hakkında bilgi sahibi olma,
Hukuksal açıdan yaratacağı sonuçlar hakkında bilgi edinme,
İşveren, çalışan, İK ve Etik /Disiplin kurulu sorumluluklarını yeniden gözden geçirme konularında farkındalıklarını arttırma.
Süre: 1 Gün